Faşizm nedir?
Faşizm, bir grup insanın, kendi iradeli seçimleri dışında, kendisinin diğer insanlardan üstün olduğu düşüncesiyle baskı ve zorbalıkla başkalarına hükmetmesidir. Faşistler kendilerinin “seçilmiş, ayrıcalıklı” olduğunu ve diğer tüm insanların onlar kadar “insan”, onlar kadar “değerli” olmadığını düşünürler.
Faşizm Neden Vahşi Bir İdeolojidir?
Faşizm dünya üzerindeki en büyük yıkımlara, katliamlara sebep olan en vahşi ideolojilerden biridir. Çünkü her türlü kötülüğü akla, dine, vicdana uygunlaştırıp kafalarında meşru hale getirebilirler.
Dünya üzerinde hemen hemen bütün dinlere ve inançlara göre; akla, mantığa, vicdana göre öldürmek, zulmetmek, haksızlık ve adaletsizlik etmek kötüdür. Ama faşistler diğer insanları kendi grubundakiler kadar insan görmedikleri için onlara göre “kendi grubundan olanlara kötülük etmek kötüdür” Bunun haricinde, kendileri kadar insan görmedikleri herkese her türlü muamele mübahtır.
Yani onlara göre, George Orwell’ın Hayvan Çiftliği romanında dediğinden uyarlayacak olursak “Bütün insanlar eşittir ama bazı insanlar diğerlerinden daha eşittir.”
Tarihin Trajik Tezahürü: Faşizmin Yahudi Soykırımı ve Filistin’deki Zulüm
Tarihin en karanlık sayfalarından biri, 20. yüzyılda Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası tarafından gerçekleştirilen Yahudi soykırımıdır. Bu dönemde milyonlarca Yahudi, toplama kamplarında sistematik bir şekilde katledilmiş, milyonlarca insan yerinden edilmiştir. Holocaust olarak bilinen bu vahşet, insanlık tarihinin en büyük kıyımlarından biri olarak hafızalara kazınmıştır.
Nazi rejimi, faşist ideolojisini uygulamaya koyarken Yahudileri, çingeneleri, engellileri ve diğer etnik, dini ve siyasi grupları vahşice katletmişlerdir. Böylelikle kendi soylarına “saf ırk/üstün ırk/ari ırk” diyerek bu soyun devamını sağlayıp diğerlerini soykırıma uğratmaya çalışmışlardır. Korkunç bir insanlık suçu işlenmiştir. Holocaust, sadece Yahudilere karşı değil, insanlık onuruna karşı yapılmış bir saldırıdır. İnsanlar sadece etnik kökenleri, dini inançları veya siyasi görüşleri nedeniyle acımasızca katledilmişlerdir. Bu dönemde yaşanan acılar, insanlığın bir daha asla tekrarlanmaması gereken bir ibret vesikasıdır.
Nazi katliamını konu alan pek çok yapım vardır. Üzerine pek çok film çekilmiş, kitaplar yazılmıştır. “Çizgili Pijamalı Çocuk” filmi bu katliamı din, dil, ırk… ayrımlarıyla henüz tanışmamış farklı taraflardaki iki çocuğun gözünden işlemiştir. “Zalimin zulmü kendisine döner.” sözünü anlatan, empatinin önemini iliklerinize kadar hissettiren etkileyici bir filmdir.
Günümüzde Filistin’deki Durum
Ne yazık ki, ibret alınmayan tarih trajik bir şekilde tekerrür eder. Geçmişte büyük zulümlere maruz kalan Yahudiler, günümüzde İsrail Devleti’nin faşist politikalarıyla Filistinlilere karşı benzer bir tutum sergilemektedir. Filistin topraklarında yaşanan çatışmalar, yıkımlar, yerinden edilmeler ve sivil kayıplar, insanlık adına büyük bir trajedi oluşturmaktadır.
Bu tezat, tarihsel bir ironi ve trajik bir paradokstur. Bir zamanlar kendileri büyük acılar yaşamış olan bir halkın, şimdi başka bir halk üzerinde benzer acıları yaşatması, insanlık adına derin bir yaradır. Yahudi soykırımından ders alarak insan haklarına, adalete ve barışa daha fazla önem vermesi beklenen Yahudilerin, ders almak bir yana kadın çocuk demeden binlerce masumu terör diyerek vahşi şekilde katlettikleri görülmektedir.
KUR’AN HER TÜRLÜ FAŞİZME KARŞI ÇIKAR
Cinsiyet faşizmine karşı çıkış:
Bir cinsiyetin diğer cinsiyetten üstün olduğunu düşünmesi ve bu nedenle daha fazla temel hak ve özgürlüğe sahip olduğu düşüncesiyle baskı ve zorbalığa başvurması, cinsiyet faşizmidir. Allah insanın değerini cinsiyetinden değil, şahsiyetinden/takvasından aldığını söyler.
“Ey insanlar! Şüphesiz ki biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Şüphesiz ki Allah katında en değerli olanınız, en çok takvâlı (Allah’a karşı sorumluluk bilincinde) olanınızdır.” 49-Hucurat/13
“İnanmış erkekler ve inanmış kadınlar da birbirlerinin yönlendirici dostlarıdır/birbirlerini desteklerler. İyiyi emreder, kötülükten sakındırırlar. Namazı kılar, zekatı verir, Allah’a ve elçisine itaat ederler.” 9-Tevbe/71
“Şüphesiz ki ben erkek olsun, kadın olsun benim yolumda çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım.” 3-Ali-İmran/195
Irk faşizmine karşı çıkış:
- “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, en çok takvalı (Allah’a karşı sorumluluk bilincinde) olanınızdır. Allah her şeyi bilendir; her şeyden haberdar olandır.” 49-Hucurat/13
- “Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması O’nun delillerindendir. Şüphesiz ki bunda gerçeği bilenler için dersler vardır.” 30-Rum/22
Üstünlük, bir kişinin hangi ırka mensup olduğu ile ilgili değildir; bu tür bir düşünce ırkçı faşizmin temelini oluşturur. Gerçek üstünlük, kişinin insani değerlere ne kadar saygı duyduğu ve bu değerleri ne kadar savunduğuyla ilgilidir. Irk, dil, din veya millet gibi farklılıklar, insanların değerini belirlemez. Asıl önemli olan, bireyin adalet, merhamet, hoşgörü ve dürüstlük gibi evrensel insani değerleri benimseyip benimsemediğidir. Bu değerler, toplumları bir arada tutar ve insanlığın barış içinde yaşamasını sağlar. Üstünlük, insanların birbirlerine olan sevgi ve saygısıyla, hak ve adaleti savunma konusundaki kararlılıklarıyla ölçülmelidir.
Köken faşizmine karşı çıkış:
- “İblis, ‘Ben ondan daha üstünüm. Beni ateşten, onu çamurdan yarattın’ dedi. Allah da şöyle dedi: Öyleyse çık oradan, sen kovuldun.” 38-Sad/76, 77
- “İblis ‘Ben ondan hayırlıyım (üstünüm). Beni ateşten yarattın; onu çamurdan yarattın.’ demişti. Allah da ‘İn oradan! Orada kibirlenmek senin haddine değildir. Çık, şüphesiz ki sen aşağılıklardansın!’ demişti.” 7-Araf/12, 13
Hicr Suresi 32 , 33. ayetlerde de aynı pasaja yer verilektedir.
Din faşizmine karşı çıkış:
- “Kitap ehli, ‘Yahudiler veya Hıristiyanlar hariç, hiç kimse asla cennete giremeyecek’ dediler. Bu onların kuruntusudur. Sen de onlara de ki: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, delilinizi getiriniz. Bilakis, kim iyilik yaparak bütün benliğini Allah’a teslim ederse, onun ödülü Rabbinin katındadır. Öyleleri için ne bir korku vardır ne de üzüntü çekerler.” 2-Bakara/111, 112
Bugün ülkemizde dinlerini parça parça eden, farklı önderlerin etrafında toplanan gruplar da aynı Yahudi ve Hristiyanların yaptığı gibi kendi cemaatinden başkasının cennete girmeyeceği iddiasını öne sürmektedirler. Ancak Allah bunların hepsine en güzel cevabı vermiştir “Bu onların kuruntusudur.”
TEVRA'TA FAŞİZM KARŞITI ÖĞRETİLER
Yahudiler bugün, tarihin tanık olduğu en büyük faşistliklerden birini yaparken ve bunu dinlerine dayandırırken, Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat; adalet, eşitlik ve insan haklarına dair önemli öğretiler içerir. Faşizm karşıtı bu öğretiler adalet ve insan haklarını savunan ilkelere vurgu yapar. İşte Tevrat’tan bu değerleri öne çıkaran bazı ayetler:
Irk ve Köken Ayrımcılığına Karşı Çıkış:
- Tesniye (Deuteronomy) 10:19: “Siz de yabancıyı seveceksiniz, çünkü Mısır’da yabancı olarak yaşadınız.”
- Levililer (Leviticus) 19:34: “Sizinle yaşayan yabancı, aranızda doğmuş biri gibi olsun; onu kendiniz gibi seveceksiniz. Çünkü siz Mısır’da yabancıydınız. Tanrınız Rab benim.”
Sosyal Adalet ve Eşitlik:
- Mika (Micah) 6:8: “Ey insan, sana neyin iyi olduğunu bildirdi. Rab senden ne istiyor? Adil olmanı, merhameti sevmeni ve Tanrınla alçakgönüllülükle yürümeni.”
- Yeşaya (Isaiah) 1:17: “Doğru olanı öğrenin; adaleti arayın. Zulme uğrayanları rahatlatın. Yetimlerin hakkını savunun. Dul kadınları savunun.”
Adalet ve Doğru Yargılama:
- Çıkış (Exodus) 23:2: “Çoğunluğun peşinden kötülüğe katılma; adaletle yargılarken çoğunluğa uyup doğruyu eğip bükme.”
- Çıkış (Exodus) 23:9: “Yabancıya haksızlık etmeyeceksin. Siz de yabancıydınız, Mısır’da yabancıların nasıl hissettiğini bilirsiniz.”
Sonuç
Faşizm insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından biridir. Diğer insanları kendileri kadar “insan”, diğer canları kendilerininki kadar “kutsal” görmedikleri için insanları vahşileştirir. Her din ve inanç sistemi, insanların barış içinde ve adaletle yaşamasını teşvik eder ve faşizme karşı çıkar. Kur’an da cinsiyet, ırk, köken ve din gibi farklılıkları temel alarak ayrımcılığı reddeder ve tüm insanları eşit görür. Faşizme karşı durmak, sadece dini bir görev değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur. Kur’an’dan öğrendiğimiz bu evrensel değerler, dünyada barış ve adaletin hakim olmasını sağlar.
Yorumlar
Yorum Gönder