Gordon Allport’un İç ve Dış Güdümlü Dindarlık Modeli

Gordon W. Allport, 1897-1967 yılları arasında yaşamış bir psikologdur. Freud ile aynı dönemde yaşamış ve tanışma, fikir alışverişi yapma imkanı bulmuştur. Allport, kişilik üzerine çalışma yapan psikologların ilklerindendir. 1922 yılında Harvard’dan psikoloji doktorasını almıştır ve günümüzde din psikolojisi alanında önde gelen isimlerdendir.

 

Allport, özellikle dindar insanlar üzerinde incelemeler, kişilik analizleri yapmıştır ve dindar insan psikolojisini “iç güdümlü” ve “dış güdümlü” olarak ikiye ayırmıştır. Allport’un bu analizini özetleyecek olursak;

 

İç güdümlü dindarlık; kişinin motivasyonunun, onu harekete geçiren itici gücün içeriden kaynaklandığı dindarlıktır. Yani kişinin Allah’a vermiş olduğu söz, sorumluluk bilinci ve iç disiplini onun motivasyon ve enerji kaynağıdır.

 

İç güdümlü dindarlıkta “El alem ne der?” kaygısı değil, “Allah ne der?” kaygısı içselleştirilmiştir. Dolayısıyla kişinin davranışlarında safiyanelik, içtenlik ve ihlas vardır. Seçimlerinde kişisel çıkarları öncelemek ve ibadetlerinde riyakarlık (ikiyüzlülük) gözlenmez.

 

 

Dış güdümlü dindarlıkta ise kişiyi dini davranışa veya söyleme motive eden temel unsur; toplumsal çıkar, maddi menfaat, sosyal kimlik veya siyasi çıkarlar gibi dış faktörlerdir.

 

* İç güdümlü dindarlar dini yaşarken dış güdümlü dindarlar dini kullanırlar.

 

* İç güdümlü dindarlar ilkelidir ve kişisel çıkarları ilkelerinin önüne geçmez. Dış güdümlü dindarlar ise inançlarından, ilkelerinden ve hassasiyetlerinden kolayca vazgeçebilir.

 

* İç güdümlü dindarlar dini ilkeler ve değerler üzerinden tanımlar ve din onların içine (ahlakına, kişiliğine, düşünce sistemine) çeki düzen verir. Dış güdümlü dindarlar ise dini şekil şemal, saç sakal, yasaklar haramlar üzerinden tanımlar ve din onların yalnız dış görünüşünü şekillendirir.

 

* Dış güdümlü dindarlar ibadetlerini ve iyiliklerini başkalarına gösterebilmek, dindar görünebilmek için yaparlar. İç güdümlü dindarlar ise ibadetlerinin ve iyiliklerinin bir kısmını açıktan bir kısmını gizli yaparlar, başkalarına gösterme kaygısı gütmezler ancak gösterdiklerinde, örneklik teşkil etmesi ve iyiliğe teşvik etmek için gösterirler.

 

Kanımca dış güdümlü gösterişçi dindarlığı en iyi özetleyen sure Maun Suresidir:

(107/1-7)

1. Dini yalanlayanı gördün mü?

2. İşte o yetimi itip kakar.

3. Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.

4-5. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarının bilincinde değillerdir.

6. Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar.

7. Ufacık bir yardıma/hayra da engel olurlar.

 

Yüce Allah dış güdümlü dindarlardan bahsederken onların da namaz kıldığına, dindar bir imaj çizdiğine dikkat çekiyor ancak “Yazıklar olsun o namaz kılanlara!” diyor. Demek ki bir insanın dindarlığına bakarken onun namaz kılmasına, ibadetlerini yerine getirip getirmediğine, dış görünüşüne bakarak değerlendirme yapmak sağlıklı olmuyor. Kişileri değerlendirirken onların;

Sakal uzatıp uzatmadığına değil harama el uzatıp uzatmadığına,

Kafasına sarık takıp takmadığına değil dünya üzerindeki sorunları, adaletsizlikleri kafaya takıp takmadığına,

Sol elle yeyip yemediğine değil kimsenin hakkının yenmemesi için verdiği mücadeleye,

Misvak kullanıp kullanmadığına değil insanları kullanıp kullanmadığına,

Oruç tutup tutmadığına değil, öfkelendiğinde kendini tutup tutmadığına,

Rütbece, mevkice kendinden yukarıdakilerle olan ilişkilerine değil, kendinden güçsüzlerle olan ilişkilerine bakmak gerekiyor.

 

Yorumlar