Din Anlatılarak Para Kazanılmaz
“Sizden Hiçbir Ücret İstemeyenlere Uyun”
Şuara suresini okurken şunu fark ettim. 109, 127, 145, 164
ve 180. ayetlerde sırayla Nuh, Hud, Salih, Lut ve Şuayb peygamber, kavmini
Allah'a karşı sorumluluk bilincinde olmaya davet ederken kendi
güvenilirliklerine delil olarak "Karşılığında sizden bir ücret
istemiyorum." diyorlar.
Şuara Suresi;
106: Hani kardeşleri Nûh onlara demişti; “Allah’a karşı
sorumluluk bilincinde olmayacak mısınız?”
107: “Şüphesiz ki ben size gönderilen güvenilir bir
elçiyim.”
108: “Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olun ve bana
uyun.”
109: “Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum.
Benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aittir.”
(Aynı pasaj, farklı peygamber adlarıyla, önceki birkaç ayet ile
birlikte 127, 145, 164 ve 180. ayetler etrafında da geçmektedir.)
Yine aynı şekilde Enam/90, Hud/51, Yusuf/104, Furkan/57,
Sebe/47, Sad/86 ve Şura/23 ayetlerinde, peygamberlerin çağırdıkları ortak
mesaja karşılık kimseden bir ücret istemediği, bu işte bir çıkarlarının
olmadığı vurgulanmakta.
Hud/51: Ey kavmim, ben bunun karşılığında sizden hiçbir
ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir. Akıl
erdirmeyecek misiniz?
Yusuf/104: Oysaki sen buna karşı onlardan bir ücret de
istemiyorsun. O, alemler için yalnızca bir 'öğüt ve hatırlatmadır.'
Tur/40 ve Kalem/46 ayetlerinde ise Allah şöyle demekte:
Tur/40: Sen onlardan bir ücret istiyorsun da, onlar davetine
icabet etmekle ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
Kalem/46: Sen, onlardan bir ücret mi istiyorsun ki,
onlar, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altında kalmışlar?
Birçok ayette görüldüğü üzere hiçbir peygamber din anlatarak
para kazanmamıştır. Dini, Allah’ın mesajını insanlara ulaştırmayı kendilerine “meslek”
değil “görev” edinmişlerdir. Nitekim onların bu işten bir çıkarlarının
olmaması; aklı ve vicdanıyla onların söylediklerinin doğruluğuna inanan ama
güvenmekte tereddüt yaşayanların güvenmeleri için bir delil olmuştur.
Çünkü din adına bir şeyler anlatırken bundan menfaat elde
edenler, dinin sırtından para kazananlar; insanları Allah'a değil kendilerine
çağırırlar, dini istismar eder, dini çıkarlarına alet ederek sömürü aracı
haline getirirler. Kur’an’da din adamlarının bu yolla halkı sömürmesi
eleştirilmekte ve halk, bu konuda dikkatli olması hususunda uyarılmaktadır.
Tevbe/34: "Ey inananlar, din bilginlerinin ve din
adamlarının çoğu halkın parasını haksız yollarla yerler ve Allah'ın yolundan
saptırırlar. Altın ve gümüşü yığıp Allah yolunda harcamayanlara acı bir azap
müjdele."
Dini Allah'a özgüleyerek yalnız Allah'a çağıran, Allah'ın
mesajını insanlara iletmeyi görev edinen tüm elçiler ve Müslümanlar ise bu
mesajı insanlara ulaştırırken çıkar elde etmek şöyle dursun; birçok zorlukla,
sarp yokuşlarla karşılaşırlar, büyük mücadeleler verirler.
Bu kişiler kitapta birçok yerde geçen "İnfak
edin", "İhtiyaç sahiplerini gözetin", "Mallarınızla,
canlarınızla Allah yolunda yürekten çaba gösterin" emirlerine karşılık
"alıcı" değil "verici" konumda olurlar.
Bakara/219: Sana neyi infak edeceklerini (Allah yolunda
harcayacaklarını/vereceklerini) soruyorlar. De ki: “İhtiyacınızdan arta kalanı.”
Bakara/177: Gerçek erdemlilik, sevap ve hayra ulaşmak,
yüzünüzü doğuya ve batıya çevirmeniz ile ilgili değildir. Gerçek hayra ulaşmak
ve Allah'ı razı etmek; Allah'a ve ahiret gününe, meleklere, kitaba ve
peygamberlere inanan; servetini kendisi için ne kadar kıymetli de olsa
akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, yardım isteyenlere ve
insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında dikkatli ve devamlı
olan ve arındırıcı mâlî yükümlülük olan zekatı veren kişinin
davranışıdır.
Tevbe/41: Şartlar zor da kolay da olsa mutlaka seferber
olunuz ve Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihad ediniz. Eğer
bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
Hal böyleyken dinin sırtından para kazanan, din anlatarak
zengin olanlar halka kimin dinini, hangi kitabı anlatmakta? Toplum bu kişilere
güven duymamak, daha fazla sömürülmeye müsaade etmemek için daha neyi
beklemekte?
Yasin/21: "SİZDEN HİÇBİR ÜCRET İSTEMEYENLERE UYUN."
Fatır/5: “SAKIN O ÇOK ALDATICI, SİZİ ALLAH İLE ALDATMASIN”
Yorumlar
Yorum Gönder