Neden "Kadın" Cinayeti Deniyor?

Kadına Şiddet ve Kadın Cinayetleri Neden Genel Şiddet Olayları ve Cinayetlerden Ayrılıyor?

Ölen ve öldürülen erkeklerin kadınlardan fazla olmasını veri alarak kadına şiddetin/kadın cinayetlerinin "abartıldığını" ya da genel şiddet ve cinayetlerden bir farkının olmadığını ima eden iddialara rastlıyorum zaman zaman.

Kadına şiddet ile genel şiddet olaylarının neden ayrıldığını saf niyetle etrafına bakan, haber izleyen, birazcık düşünme teşebbüsünde bulunan herkesin fark edebileceğini düşünüyorum. Ancak görüyoruz ki en tahsillisinden en cahiline kadar her kesimden duyulabilen bir soru şu:

"Neden kadın cinayetleri, kadına şiddet deniyor da sadece cinayet/şiddet denmiyor, genel şiddette karşı olmaktan bahsedilmiyor, erkekler de öldürülmüyor mu? Hatta erkekler daha fazla ölüyor/öldürülüyor..."

Bu soruların düşük ihtimalle bilgisizlikten, yüksek ihtimalle kötü niyetlilikten sorulduğunu düşünüyorum. Kötü niyetliler için yapılabilecek bir şey yok. Ancak azınlık olan, bilgisizlik (haber izlememe, toplumdan izole yaşama) nedenli soranlar için gözlemlerimi yazmak istiyorum.

Kadına şiddet ve genel şiddet olayları birbirinden ayrılır, bu ikisinden ayrı başlıklar altında bahsetmek, ikisini ayrı ayrı incelemek gerekir çünkü;

Kadınlar; en yakınları, en sevdikleri, yanlarında kendilerini en çok güvende hissettikleri (hissetmeleri gereken) kişiler tarafından (eş, sevgili, abi, baba...) tarafından şiddete maruz kalmakta, öldürülmektedir.

2017 YILI VERİLERİ

2018 YILI VERİLERİ

Erkeklerin uğradığı şiddet ve erkek ölümleri ise genellikle böyle değildir. Ölümlerde ağırlıkta olmalarının sebebi trafik kazaları, savaşlar gibi nedenlerdir.

Erkeklerin öldürüldüğü cinayetler genellikle yakınlığı olmayan kişiler tarafından ve yine erkekler tarafından işlenir; alacak verecek davasıdır, kavgalardır, uyuşturucu alkol vb. alışkanlıkların yol açtığı çatışmalar sebebiyledir...

Kadın cinayetleri çok büyük oranda kadınların "evlerinde" yani kendilerini en güvende, en huzurlu hissettikleri (hissetmeleri gereken) yerde işlenmektedir. Bırakın en güvenli yer olmayı, kadınlar için en tehlikeli yer evleri haline getirilmektedir.

Erkeklerin kavgasında bir güç savaşı vardır. Bir erkeğin kadına şiddet uygulamasında ise orantılı bir mücadele, güç savaşı yoktur. Fiziksel olarak güçsüz taraf olan kadına zulüm, işkence etmek vardır.

Kadınlar "sırf kadın oldukları için" dövülmekte, öldürülmektedir. Erkeğin bir arkadaşı ya da oğlu yapsa sorun arz etmeyecek, belki konusu dahi edilmeyecek ya da tolore edilebilecek davranışlar kadınlar, kız çocukları tarafından yapılınca erkekler "öfke krizlerine" girmektedir.

Dahası, erkeklerin kontrol edemediğini iddia ettikleri "öfke nöbetlerinin" büyük çoğunluğu kontrol edilebilirdir. Aynı öfkeyi, patronlarına karşı veya kendilerinden fiziksel ya da ekonomik olarak daha güçlü konumda olanlara karşı gayet de kontrol edebildiklerine de tanık oluruz.

Bir gruba yapılan sistemik bir ayrımcılık/zulüm/mağduriyet varsa gündeminize onu alırsınız, onunla mücadele edersiniz. Bunu iki örnekle açıklayayım.

Örneğin Suriye'de sıcak savaş varsa durumu "Suriye sorunu" olarak adlandırırsınız ve Suriye'deki savaş durdurulsun dersiniz. Bu durumda biri çıkıp diyor ki "Neden genel savaş karşıtlığı yapmıyorsun da Suriye'deki savaştan bahsediyorsun, Suriye sorunu diyorsun?" Tabii ki genel olarak savaşlara karşı olalım ancak şu an Suriye'de savaş varsa, orada canlar gidiyorsa bizim gündemimiz, acilimiz, meselemiz odur.

Başka bir örnek:

Şu an küresel bir sorun olan coronavirüs ile mücadele etmemiz gerek, coronavirüs için aşı üretimi ve ilaç yapımı üzerine çalışılmalı, bu virüse karşı önlemler alınmalı. Birileri çıkıp diyor ki:

"Neden corona corona deyip duruyorsunuz, insanları hasta edip öldüren başka virüsler yok mu? Hatta patojen bakteri ve mantarlar da var. Neden genel olarak patojen mikroorganizmalarla mücadeleden bahsedilmiyor? Şu an medyada gece gündüz coronadan bahsetmek olaya türcü yaklaşmaktır."

Elbette ki insanları hasta eden tüm hastalık etmenleri ile mücadele edilmeli ancak pandemi sürecinde gördüğümüz üzere bir patojenin, özellikle bir gruba sistemik saldırısı varsa dünyanın gözü kulağı onda olmalı, sabah akşam o konuşulmalı, acilen onun çözümü için uğraşılmalı.

Sorunları çözebilmenin başlıca şartı o sorunu iyi tanımlamaktır. Kadın cinayetlerine kadın cinayeti demek, olaya cinsiyetçi yaklaşmak değildir. Kadınların sırf kadın oldukları için, özellikle yakınları tarafından dövülmesi kadına şiddet, katledilmesi kadın cinayetidir.

Ancak bu konu üzerine her ne kadar yazılıp çizilse de ahlak, vicdan ve niyet konusunda sorunu olup anlamak istemeyenler için için davul zurna az; saf niyetle objektif bakabilip anlamak isteyen içinse sivrisinek saz bir konu. Zaman ayırıp buraya kadar okuyanlara teşekkürler.