Duyarlılık Üzerine

Kişi, kendisini doğrudan etkilemeyen sorunlara da ses çıkardığında, o sorunların çözülmesi için çaba sarf ettiğinde "duyarlı insan" olur.


Kişinin kendiyle ilgili sorunlara ses çıkarması duyarlılıktan ziyade "hakkını aramak"tır.


Duyarlılık; ötekini de düşünmeyi, düşük ego ve yüksek empati düzeyini, ben bilinci yerine biz bilincini, adil bir bakış açısını, hak hukuku gözetmeyi, vicdanlı ve merhametli olmayı gerektirir. Duyarlı insan hem haklarının hem de sorumluluklarının bilincinde olan insandır.


Haksızlığa uğradığı zaman hakkını aramak ise haklarının bilincinde olmayı gerektirir ancak bu, duyarlılık kapsamına girmez. Kişi zaten bir dertten mustaripse doğal olarak sorununu dillendirir, bu soruna bir çare arar/aramalıdır.


Duyarlı insan mağdur, mazlum, ezilen tarafın; kimliğine, cinsiyetine, memleketine, dinine, ırkına bakmaksızın onun yanında olur. Onunla beraber mücadele eder.



🔹Bir patron; işçi haklarından, işçilerin ezilmesinden bahsediyorsa ve işçilerin yaşadığı sorunların çözümü için uğraşıyorsa duyarlı bir insandır.


🔹Bir öğretmen/müdür; öğrencilerin yaşadığı sorunları gözlemliyor ve bu sorunları çözmek için uğraşıyorsa duyarlı bir insandır.


🔹Bir erkek; kadına şiddet ve kadınların maruz kaldığı baskı, eziyet, ayrımcılık konularını gündem ediyor ve dillendiriyorsa, kadın sorununun çözümü için mücadele ediyorsa duyarlı bir insandır.


🔹Bir beyaz, siyahilerin maruz kaldığı ırkçılık, ayrımcılık ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi görme ile mücadele ediyorsa duyarlı bir insandır.


🔹Bir insan; hayvanlara uygulanan şiddeti, tecavüzü; doğanın tahrip edilmesini bir sorun olarak görüyor ve dillendiriyorsa, bu sorunların çözümü için gayret ediyorsa duyarlı bir insandır.


KISACASI DUYARLILIK, BANA DOKUNMAYAN YILAN BAŞKALARININ DA CANINI YAKMASIN DİYE MÜCADELE ETMEKTİR.


"DUYARLILIK, ÇEVREMİZDEKİ HAKSIZLIKLARI DA DUYMAMIZI BİZE SÖYLEYEN VİCDANIMIZIN SESİNİ DUYMAKTIR."

Yorumlar