Sosyal medyada gezinirken yine bir "İslam’ın kızına seslenişe" rastladım. Bu seferki sesleniş babası aracılığı ile idi.
Yine kadınların okumaması, toplumdan izole edilmesi, sosyal yaşamdan soyutlanması, zorunlu haller dışında evden
dışarı çıkmayıp kendi kabuğuna çekilmesi, düşünmemesi, sorgulamaması, üretmemesi yönünde mesajlar içeren bir paylaşım. Aklıma takılan
birkaç soru ile başlamak istiyorum.
* Bütün dini, ahlaki ve toplumsal sorunların kaynağı kadınların çalışması mı?
* Hem çalışıp hem de çok iyi anne olanlar; öte yandan ev hanımı olup da çocuğuna işkence eden, çocuğu istismar eden, çocuğunu iyi yetiştirebilmek için gereken çabayı göstermeyen, kendini bu konuda geliştirmeyen anneler yok mu?
* Hem çalışıp hem de çok iyi anne olanlar; öte yandan ev hanımı olup da çocuğuna işkence eden, çocuğu istismar eden, çocuğunu iyi yetiştirebilmek için gereken çabayı göstermeyen, kendini bu konuda geliştirmeyen anneler yok mu?
* Eşleri bir arada tutan birbirlerine olan maddi mecburiyet
mi/olmalı? Aradaki sevgi bağı mı?
* Sabah akşam "İslam'ın kızına sesleniş" paylaşımları yapanlar, tüm gündemleri kadınlar olanlar, kadınların ne yapıp yapmayacağı, nasıl yürüyeceği, nerede güleceği konusunda fetva verenler neden erkekler konusunda da aynı hassasiyeti göstermezler? Bu İslam'ın hiç
mi erkeği yok?
Bu mecralardan yeterince İslam’ın kızlarına seslenilip kızlara ne anlatılması gerektiği dersleri verildiğinden ben de
biraz babalar oğullarına ne anlatmalı ona değineceğim.
➥ Bir baba oğluna;
๐ Kadınların erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmadığını,
๐ Kadınların erkeklerle aynı temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunu,
๐ Hz. Hatice'nin ticaretle uğraştığını, Hz. Ayşe'nin ordu yönettiğini, Uhut Savaşı'nda eline kılıç alan ve peygamberi koruyan Hz. Ümmü Ümare’yi anlatmalı.
๐ Kadınların erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmadığını,
๐ Kadınların erkeklerle aynı temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunu,
๐ Hz. Hatice'nin ticaretle uğraştığını, Hz. Ayşe'nin ordu yönettiğini, Uhut Savaşı'nda eline kılıç alan ve peygamberi koruyan Hz. Ümmü Ümare’yi anlatmalı.
"Resulullah tüccar eşi Hatice'ye bırak bu işleri çocuk büyüt demedi. Zeyneb deri tabaklamada mahirdi engel olmadı. Hafsa'dan okuma/yazma öğrenmesini istedi. Seferlere kendi eşi ve sahabe eşlerini dahil etti, kadını eve tıkmadı. Kadını eve tıkmak isteyenlerin referansı kim?"
İsrafil Balcı
➥ Bir baba oğluna;
๐ Her konuda olduğu gibi kadınlar konusunda da hüküm koyucunun “yalnız Allah” olduğunu,
๐ Kur'anî dayanağı olmayan hiçbir bilgiyi, sırf bir din adamı veya ataları/dedeleri söylüyor diye dini kaide sanmaması gerektiğini,
๐ Kendi nefsî isteklerini Allah'ın emri gibi göstermenin onu şirk bataklığına sürükleyeceğini anlatmalı.
๐ Her konuda olduğu gibi kadınlar konusunda da hüküm koyucunun “yalnız Allah” olduğunu,
๐ Kur'anî dayanağı olmayan hiçbir bilgiyi, sırf bir din adamı veya ataları/dedeleri söylüyor diye dini kaide sanmaması gerektiğini,
๐ Kendi nefsî isteklerini Allah'ın emri gibi göstermenin onu şirk bataklığına sürükleyeceğini anlatmalı.
"Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar, de ki:
Onlar hakkındaki fetvayı Allah veriyor..." 4-Nisa/127
“Allah’tan başka bir hüküm koyucu mu arayayım? Oysa O, size
Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir…” 6-Enam/114
“…Allah'ın sana indirdiğiyle aralarında hüküm ver. Sana
gelen gerçekleri bırakıp onların hevesine uyma...” 5-Maide/48
“Kendilerine okunan bu Kitabı sana göndermiş olmamız onlara
yetmiyor mu...?” 29-Ankebut/51
“Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna
helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz.
Şüphesiz Allah’a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.” 16-Nahl/116
➥ Bir baba oğluna;
๐ Kadınların yaşam amaçlarının ve dünyaya gönderiliş sebeplerinin erkekleri mutlu etmek olmadığını,
๐ Allah'ın kadınları da üst bir vizyon sahibi olması gereken kullar olarak yarattığını,
๐ Onların da düşünen/üreten/sorgulayan/sosyalleşen bireyler olması gerektiğini anlatmalı.
๐ Kadınların yaşam amaçlarının ve dünyaya gönderiliş sebeplerinin erkekleri mutlu etmek olmadığını,
๐ Allah'ın kadınları da üst bir vizyon sahibi olması gereken kullar olarak yarattığını,
๐ Onların da düşünen/üreten/sorgulayan/sosyalleşen bireyler olması gerektiğini anlatmalı.
"O, hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için
ölümü ve hayatı yarattı..."
67-Mülk/2
➥ Bir baba oğluna; Allah katında üstünlüğün takvaca ileri
olmakta olduğunu anlatmalı.
"Ey İnsanlar! Biz sizi, bir erkek ile bir dişiden
yarattık... Hiç şüphesiz Allah katında en değerliniz takvaca en ileri
olanınızdır." 49-Hucurat/13
"...Allah, takva sahiplerini sever." 3-Ali İmran/76
Takva; korunma, sakınma demektir. Yüce yaratıcıya sığınıp
teslim olarak her türlü günahlardan korunmanın gayreti içine girmektir. Takva Allah'a karşı "sorumluluk bilincidir". Allah'a karşı sorumluluk bilincinin karşılığı, salt ibadetleri yerine getirmek değildir. İnsan olmanın bir gereği olarak insanın Rabbine, ailesine ve tüm insanlara, doğaya, hayvanlara, geçmişe, geleceğe... karşı sorumlu
davranmasıdır. Her alanda ve her konuda dürüst ve adil olmaktır. Kur'an, bu ayet ile bir yaratılış
yasasının değer ölçüsünü açıklıyor: Erkek olsun kadın olsun insanın cins,
mevki, sınıf, zenginlik, ırk, iklim, bölge farkından kaynaklanan üstünlüklerini tamamıyla
siliyor. Onların yerine insanın Allah katındaki değerinin ölçüsü olarak, iman edip takva sıfatlarına sahip olmasını yani "doğru işler yapmasını" esas alıyor. İnsanlar, yüce yaratıcılarına
karşı doğuştan kıymet olarak aynı uzaklıktadır. Yalnızca kendi niyet, gayret ve
çalışmalarının ürünü ile üstünlükleri ve değerleri artar veya azalır.
“Takva sahiplerini Allah, kendi başarıları sebebiyle
kurtuluşa çıkarır...” 39-Zümer/61
Şu halde erkek veya kadın; hangisi takva sıfatlarına daha
çok sahipse, Allah katında o daha değerli ve üstün olur.
➥ Bir baba oğluna;
๐ Her bireyin kendi ayakları üzerinde durabilmesi gerektiğini,
๐ Kadının kocasına muhtaç olduğu için -zaruretten- devam ettirilen evliliklerin kimseye huzur ve mutluluk getirmeyeceğini,
๐ Eşlerin birbirlerine değer verdiği ve birbirlerinin duruşunu, karakterini, ürettiklerini, fikirlerini, ahlakını... sevdiği için beraber olması gerektiğini anlatmalı.
๐ Her bireyin kendi ayakları üzerinde durabilmesi gerektiğini,
๐ Kadının kocasına muhtaç olduğu için -zaruretten- devam ettirilen evliliklerin kimseye huzur ve mutluluk getirmeyeceğini,
๐ Eşlerin birbirlerine değer verdiği ve birbirlerinin duruşunu, karakterini, ürettiklerini, fikirlerini, ahlakını... sevdiği için beraber olması gerektiğini anlatmalı.
Anlatmalı, anlatmalı ki oğlu ne öz güvensiz bir birey olsun
ne de öz güvenli kadınlardan korksun! Anlatmalı ki oğlu yanındaki kadına
zulmetmeyi egosunu tatmin etme aracı olarak görmesin.
Baba oğluna tüm bunları anlattıktan sonra oğlu
dinlediklerini kulak arkası ediyorsa, ileride eşine - kızına bakması için kadın
doktor istemeye nasıl yüzünün tutacağını da sorsun. Toplumsal ahlaki davranışlar açısından geri kalışımızın nedenlerini sormaya yüzünün olamayacağını da, bilimsel ilerlemelerin bu denli gerisinde kalışımızın sebebini sormaya hakkının olamayacağını da söylesin. Son olarak da çocuklarının iyi yetişmemesinin arkasında yatan sebebin, mutsuz ve öz güvensiz yarı köle haline getirilmiş anneler olduğu gerçeğini de eklesin.
Gamze ÇİFCİ
"Kızlarınızı önemli değil, değerli hissettirin.
Sadece kocasına boyun eğmesin diye okutmayın.
Kendini gerçekleştirmek için,
kendini ve hayatını analiz edebilmesi için okutun.
Onları toplumun beklentisine göre değil,
kendi kararlarını ve isteklerini fark edebilecek şekilde yetiştirin.
kendi kararlarını ve isteklerini fark edebilecek şekilde yetiştirin.
Yetiştirin ki;
Uyum sağlamakla boyun eğmeyi karıştırmasın.
Yetiştirin ki;
Sürekli yok sayılıp değersizleştirildiği yerde dik durmayı veya çekip gitmeyi bilsin.
Yetiştirin ki;
Anneliği kutsallaştırıp hayatı sadece annelikten ibaret olmadığını bilsin.
Yetiştirin ki;
Hakkını aramayı isyan etmek olmadığını bilsin.
Kızlarınızı yetiştirin ki;
Zengini değil, mutluyu
Güçlüyü değil, huzurluyu
Gösterişi değil, karakteri tercih edebilsin.
Serhat Yabancı"
Gamze ÇİFCİ
Çok güzel bir yazı. ALLAH razı olsun. Teşekkür ederiz.
YanıtlaSilGörüşlerinize katılyorum. Bununla birlikte kadın ve erkek her iki cins de hem anneliğin hem de babalığın değerini anlamalı onları başka değerlere feda etmemeli. İslam fıtrat dinidir ve kulluk yani Allah'ı dikkate alarak yaşamak (takva) her değeri yerini ve değerini korumakla olur. Selam ile.
YanıtlaSil