Sevgili dost, eğer yeryüzündeki
bütün konuşmaları dinlesem, senin konuşmanı anlayabilirdim onların içinden. O
derdim; konuşunca hakkı konuşur, doğru konuşur, dürüst konuşur, akıllıca
konuşur, hayır konuşur.
Sevgili dost, eğer
yeryüzündeki bütün inançları getirseler önüme, seninkini anlayabilirdim onların
içinden. O derdim, en vicdani olana inanır. Akla, mantığa, ahlaka, evrensel
ilke ve değerlere ters hiçbir inancın peşinden gitmez.
Sevgili dost, eğer
yeryüzündeki bütün dertleri getirseler önüme, senin derdini bulabilirdim
onların içinden. Şuurlu dertleri olur onun derdim. Haksızlığı, adaletsizliği; o
dert edinir. Uyuyunca geçmez onun derdi, ancak
uyandırmakla azalabilir.
Sevgili dost, eğer yeryüzündeki bütün öfkeleri getirseler
önüme, senin öfkeni tanıyabilirdim onların içinden. O öyle olur olmaz her şeye
öfkelenmez; öfkelenecekse eğer zulme öfkelenir ve öfkesi onu yakıp yıkmaya
değil, yapıp yaşatmaya iter derdim.
Sevgili dost, eğer yeryüzündeki bütün sevinçleri getirseler
önüme, senin sevincini tanıyabilirdim onların içinden. Bilirim öyle büyük
şeylere gerek yoktur sevinmen, mutlu olman için. Yeni doğan bir güne gözlerini
açabilmek, etrafındaki bin bir nimeti fark edebilmek, bir düşene el uzatıp
kaldırabilmek, bir yarayı sarabilmek, bir derde derman olabilmek ya da
gözlerinin içi gülen bir çocuğun mutluluğunun sebebi olabilmek sevinmen için
bir sebeptir senin.
Sevgili dost, eğer yeryüzündeki bütün kederleri getirseler
önüme, senin kederini tanıyabilirdim onların içinden. Yalan, iftira,
bozgunculuk, riyakarlık kederlendirir seni ve kederin seni karalar bağlayıp
dünyadan el etek çekmeye değil; oturduğun yerden ayağa kalkmaya, yola çıkmaya,
harekete geçmeye teşvik eder, bilirim.
Sevgili dost, eğer yeryüzündeki
bütün yorgunlukları getirseler önüme, senin yorgunluğunu tanıyabilirim onların
içinden. Gözlerin okumaktan yorulmuştur senin, parmakların yazmaktan, dilin hakkı
söylemekten, ayakların iyilik yapabilmek için oradan oraya koşuşturmaktan… Ha bir de gönlün yorulmuştur senin, yaptığın tüm bu değerli işlerin kıymetinin
bilinmemesinden. Ama olsun be dost! Sen doğruluk için var gücünle mücadele et
de, beşer bilmezse Halik bilir.
İşte bu yüzden sevgili dost, yeryüzündeki
bütün umutları getirseler önüme, senin umudunu tanıyabilirim onların içinden.
Umudun en dirisi sendedir. Hangi şartlar altında olursa olsun pes etmeyip emek
verirsen başka bir dünyanın mümkün olacağına inanırsın. “Sen mi kurtaracaksın
dünyayı?” derler ama sen şu sözü unutmazsın: “İdealleriyle dünyayı kurtarmayı
amaçlayanlar, bütün dünyayı kurtaramasalar bile en azından kendi dünyalarını
kurtarırlar.” Dünyayı kurtarmayı belki başarabilir belki başaramazsın ama umutsuzlara
umut olursun, umutlulara destek. Ve bilirsin ki her ne olursa olsun eğer nefes
alıyorsak umut hep var demektir.
Yorumlar
Yorum Gönder